Ne yaparsak yapalım, K-12 Bilişim Teknolojileri (BT) müfredatı, temel bilişim becerilerinden bağımsız biçimde yapılandırılmamalıdır. Çünkü BT eğitiminin özü, yalnızca araçların öğretilmesi değil, dijital düşünme biçiminin kazandırılmasıdır. Kodlama ve robotik, bu düşünme biçiminin pratiğe döküldüğü önemli alanlardır; ancak kendi başına birer öğretim disiplini değildir. Bunlar, bilişim okuryazarlığının içinde yer alan tematik uygulama alanlarıdır. Son yıllarda BT eğitimi göz ardı edilerek, “Yapay zeka”, “kodlama” veya “robotik” gibi başlıklarla oluşturulan politik ve kurumsal yönelimler, ne yazık ki bu bütüncül bakışı zayıflatmakta; müfredatın özü olan temel beceriler arka plana itilmektedir.
Oysa sürdürülebilir bir BT eğitimi, öğrencilerin yalnızca güncel teknolojilere maruz kalmasını değil, teknolojiyi anlayan, yöneten ve dönüştürebilen bireyler yetiştirmeyi hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmanın yolu da temelden, yani bilişimsel düşünme ve dijital üretkenlik becerilerini güçlendirmekten geçer. Temel bilgisayar okuryazarlığından başlayıp algoritmik düşünme, veri farkındalığı, etik dijital davranış, yapay zekâ araçlarının bilinçli kullanımı ve etkili prompt yazımı gibi üst düzey becerilere uzanan bir çizgi, öğrencilerin sadece kullanıcı değil, üretici ve sorgulayıcı bireyler olmasını sağlar.
Teknolojinin hızla değiştiği, bilgi akışının neredeyse anlık hâle geldiği günümüzde, bu hız paradoksal biçimde yüzeyselleşmeyi beraberinde getirmektedir. Öğrenciler çok sayıda dijital ürün ortaya koyuyor gibi görünse de, bu ürünlerin büyük kısmı derinlikten ve düşünsel temelden yoksundur. Bunun nedeni, eğitimin “araç merkezli” bir yaklaşıma sıkışmasıdır. Oysa asıl mesele, öğrencinin teknolojiyi neden ve nasıl kullandığını kavratmaktır.
Eğer biz öğrencilerden “nitelikli ürün” bekliyorsak, onlara bu ürünleri üretebilecek bilişimsel alt yapıyı kazandırmak zorundayız. Bu da yalnızca donanım yatırımıyla değil, müfredatın felsefesini yeniden tanımlamakla mümkündür. Maalesef sadece “Kodlama/Robotik” dersi yaparak buna ulaşamayız. Türkiye’de BT eğitimi, popüler eğilimlerin ve kısa vadeli vitrin projelerinin ötesine geçerek, temel bilişim becerilerini odağa alan bütüncül bir öğrenme ekosistemine evrilmelidir.
Çünkü gerçek yenilik, “en yeni teknolojiyi” değil, o teknolojiyi anlamlandırabilecek bireyi yetiştirebilmektir.
Dr. Esma Çukurbaşı Çalışır