Akademik Çalışmalarım · Öğrenme-Öğretme · Teknoloji Entegrasyonu · YAŞAM BOYU ÖĞRENME · Yöntemler, Stratejiler, Kuramlar ve Yeni Yaklaşımlar

Bağlantısal Evren ve Öğrenme: Bağlantıcılık

“Bağlantısal Evren”, internetin yaygınlaşması ve gelişimiyle oluşan karmaşık ağları, insanlar arası bağlantıları, bilgi alışverişini ve iletişimi ifade etmektedir. Bu terim, dijital çağda insanların, cihazların, verilerin ve sistemlerin birbirleriyle etkileşimde bulunduğu, bağlandığı ve iletişim kurduğu geniş ve karmaşık bir ekosistemi tanımlar.

Dünyanın farklı bölgelerindeki insanlar, kültürler ve bilgi kaynakları birbirine yakınlaştırılarak global bir iletişim ve işbirliği ağı oluşturulmuştur. İnternetin kucakladığı bu evren, insanların sosyal medya platformlarında bağlarını güçlendirdiği, bilgiye anında erişim sağladığı, eğitim, ticaret, eğlence ve daha birçok alanda etkileşimde bulunduğu bir alan olarak görülebilir.

Aynı zamanda, Nesnelerin İnterneti (IoT) sayesinde cihazların ve nesnelerin de internete bağlanmasıyla, evlerden fabrikalara, şehirlerden tarım alanlarına kadar geniş bir yelpazede bağlantılar oluşturulmuş durumdadır. Bu bağlantısal evren, veri toplama, analiz etme, otomasyon ve daha birçok alanda yeni fırsatlar ve çözümler sunmaktadır.

İnternetin kucakladığı bağlantısal evren, modern toplumun ve iş dünyasının temel bir parçası haline gelmiştir ve sürekli olarak gelişmeye devam etmektedir. Bu kavram, teknolojinin sosyal, ekonomik ve kültürel etkilerini anlamak için önemlidir ve bu evrende meydana gelen değişimler, gelecekteki gelişmeleri şekillendirebilecek potansiyele sahiptir.

Çok değil hemen hemen 50-60 yıl önce öğrenenler, gerekli eğitimlerini tamamlar ve genellikle ömür boyu sürecek mesleklerini edinirlerdi. Bilginin değişimi ve gelişimi oldukça yavaştı. Bir bilginin gelişimi on yılları buluyordu. Bugün ise bu gelişim tersine dönmüştür. Bilgi katlanarak artıyor. Birçok alanda bilginin ömrü artık günlerle dakikalarla hatta saniyelerle ölçülüyor.

BAĞLANTISAL EVRENDE ÖĞRENME KURAMLARI

Öğrenme kuramları, öğrenilen şeyin değeriyle değil, gerçek öğrenme süreciyle ilgilenir. Bir ağa bağlı dünyada, edindiğimiz bilgi tarzı keşfedilmeye değerdir. Bir şeyi öğrenmenin değerini değerlendirme ihtiyacı, öğrenme başlamadan önce uygulanan bir meta-beceri olarak karşımıza çıkar. Bilgi yetersiz olduğunda, değerlendirmenin süreci öğrenmeye içkindir. Bilgi bolluğunda ise, bilginin hızlı bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir. Ek endişeler, bilgideki hızlı artıştan kaynaklanmaktadır. Günümüz ortamında, genellikle kişisel öğrenme olmaksızın eyleme geçmek gerekir; yani, birincil bilgimizin dışında bilgiye başvurarak hareket etmemiz gerekebilir. Bağlantıları ve kalıpları sentezleme ve tanıma yeteneği değerli bir beceridir.

Davranışçılık, bilişselcilik ve yapılandırmacılık, öğretim ortamlarının oluşturulmasında en sık kullanılan üç geniş öğrenme kuramıdır. Bu kuramlar teknoloji aracılığıyla incelendiğinde, birçok önemli soru gündeme gelir. Kuramcıların doğal girişimi, koşullar değiştikçe kuramları gözden geçirip geliştirmeye devam etmektir. Ancak, belirli bir noktada, altta yatan koşullar o kadar önemli ölçüde değişmiş olabilir ki, daha fazla değişiklik artık mantıklı gelmeyebilir. Böyle durumlarda, tamamen yeni bir yaklaşımın gerekliliği ortaya çıkar. Çünkü bu kuramlar öğrenmenin teknolojiden etkilenmediği bir zamanda geliştirildi. Son yıllarda teknoloji nasıl yaşadığımızı, nasıl iletişim kurduğumuzu ve nasıl öğrendiğimizi yeniden düzenledi. 

BAĞLANTICILIK

Teknolojiyi ve bağlantı kurmayı öğrenme aktiviteleri olarak dahil etmek, öğrenme kuramlarını dijital bir çağa taşımaya başlar. Artık kişisel olarak harekete geçmemiz gerektiğini öğrenemez ve deneyimleyemeyiz. Yetkinliğimizi bağlantılar kurmaktan alıyoruz. Anlam oluşturma ve topluluklar arasında bağlantı kurma önemli bir eylem olmuştur.

Öğrenme, tamamen bireyin kontrolü altında olmayan, değişen temel unsurların belirsiz ortamlarında meydana gelen bir süreçtir. Öğrenme (harekete geçirilebilir bilgi olarak tanımlanır) bizim dışımızda (bir organizasyon veya veri tabanı içinde) yer alabilir, uzmanlaşmış bilgi kümelerini birbirine bağlamaya odaklanır ve daha fazlasını öğrenmemizi sağlayan bağlantılar mevcut bilgi durumumuzdan daha önemlidir.

Bağlantıcılık, kararların hızla değişen temellere dayandığı anlayışıyla yönlendirilir. Sürekli olarak yeni bilgiler edinilmektedir. Önemli ve önemsiz bilgiler arasında ayrım yapabilme yeteneği hayati önem taşır. Dün alınan kararlara dayalı olarak yeni bilgilerin manzarayı ne zaman değiştirdiğini fark etme becerisi de kritik öneme sahiptir.

Bağlantıcılığın İlkeleri:

  1. Çeşitlilik Temelli Öğrenme ve Bilgi: Öğrenme ve bilgi, farklı görüşlerin ve yaklaşımların çeşitliliğine dayanır.
  2. Bağlama Süreci: Öğrenme, özel düğümleri veya bilgi kaynaklarını birbirine bağlama sürecidir.
  3. Evrensel Öğrenme: Öğrenme, sadece insanlar arasında değil, aynı zamanda insan olmayan cihazlarda da gerçekleşebilir.
  4. Bilgi Kapasitesi ve Süreklilik: Bilgiye dair sürekli öğrenme kapasitesi, mevcut bilginin ötesindeki potansiyeli ifade eder.
  5. Bağlantıların Beslenmesi ve Sürdürülmesi: Sürekli öğrenmeyi kolaylaştırmak için bağlantıların beslenmesi ve sürdürülmesi önemlidir.
  6. Bağlantıların Gözlemlenmesi: Alanlar, fikirler ve kavramlar arasındaki bağlantıları gözlemlemek temel bir beceridir.
  7. Güncel ve Doğru Bilgi: Tüm bağlantıcı öğrenme etkinliklerinin amacı, güncel ve doğru bilgiye ulaşmaktır.
  8. Karar Verme ve Değişken Gerçeklik: Karar vermek, öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Değişen gerçeklik göz önüne alındığında, bugün doğru olan bilgi, gelecekte değişebilir.

Bağlantıcılığın Bilgi Yönetimi ve Organizasyonel Etkileşimleri:

Bağlantıcılık, birçok şirketin karşılaştığı bilgi yönetimi zorluklarını ele alır. Bilginin öğrenme olarak sınıflandırılabilmesi için doğru kişilerle ve doğru bağlamda bağlantı kurulması gerekmektedir. Davranışçılık, bilişselcilik ve yapılandırmacılık gibi öğrenme kuramları, örgütsel bilgi ve aktarımın zorluklarını ele almakta yetersiz kalabilir.

Bir organizasyon içindeki bilgi akışı, organizasyonun etkinliği açısından büyük bir öneme sahiptir. Bilgi akışı, bilgi ekonomisindeki petrol borularına benzetilebilir; verimli bir şekilde çalışması, organizasyonun başarısı için kritiktir. Bilgi akışının oluşturulması, korunması ve kullanılması, temel bir organizasyonel faaliyettir. Bu akış, organizasyonun ekolojisi boyunca dolaşan bir nehir gibidir. Bazı bölgelerde akış hızlanabilirken, diğer bölgelerde yavaşlayabilir. Organizasyonun öğrenme ekolojisi, bilgi akışının etkili bir şekilde beslenmesine bağlı olarak sağlıklı bir şekilde işleyebilir.

Bağlantıcılık, bu bağlamda, bilgi akışını güçlendirmek ve farklı alanlardaki bilgiyi etkili bir şekilde bir araya getirmek için kullanılan önemli bir araçtır. Bilginin doğru kişilere ve doğru bağlamda iletilmesi, öğrenme ekosisteminin sağlığını ve organizasyonun başarısını desteklemek için hayati öneme sahiptir. Bağlantıcılık, organizasyon içinde farklı uzmanlıklar arasındaki etkileşimi teşvik ederek, bilgi akışının daha verimli ve etkili olmasına katkı sağlar.

Bağlantıcılığın Yaşamın Farklı Alanlarına Etkileri:

Bağlantıcılık kavramı, yaşamın birçok farklı alanında etkili olmaktadır. Bu yazı öğrenme üzerindeki etkilere odaklanmakla birlikte, aşağıdaki alanlar da bağlantıcılığın etkisine maruz kalmaktadır:

  1. Yönetim ve Liderlik: İstenilen sonuçlara ulaşmak için kaynakların yönetimi ve sıralaması önemlidir. Bağlantıcılık, farklı bakış açılarına sahip ekiplerin bir araya gelerek fikirleri keşfetmesini ve inovasyonu teşvik etmesini sağlar. Değişen bilgi görüşlerinin etkilerini geliştirme, besleme ve sentezleme yeteneği, bir kuruluşun başarılı olmasında kritik bir rol oynar. Ayrıca, öğrenme ve uygulama arasındaki hız da artırılarak sistemin daha etkili çalışması sağlanabilir.
  2. Medya, Haberler, Bilgi: Bağlantıcılık, medya alanında da büyük etkiler yaratmaktadır. Geleneksel medya kuruluşlarına karşın, bağlantıcılık blog yazma gibi yöntemlerle gerçek zamanlı, iki yönlü bilgi akışını teşvik eder, ana akım medya anlayışına meydan okur.
  3. Kurumsal Bilgi Yönetimi ve Kişisel Bilgi Yönetimi: Bağlantıcılık, kurumsal bilgi yönetimi alanında da önemlidir. Bilgiyi paylaşma, işbirliği yapma ve farklı uzmanlıkları bir araya getirme yeteneği, kurum içindeki bilgi yönetimini güçlendirebilir. Aynı şekilde, kişisel bilgi yönetimi de bağlantıcılığın etkisi altındadır. Bireyler, farklı kaynakları bir araya getirerek bilgiyi yönetme ve değerlendirme becerilerini geliştirebilirler.
  4. Öğrenme Ortamlarının Tasarımı: Bağlantıcılık, öğrenme ortamlarının tasarımını da etkiler. Çeşitli kaynaklara erişim, farklı öğrenme materyallerinin birleştirilmesi ve öğrenme deneyimlerinin özelleştirilmesi, bağlantıcılığın bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Bağlantıcılığın bu farklı alanlara etkisi, bilgi akışının hızlanması, işbirliği ve inovasyonun teşvik edilmesi, öğrenme süreçlerinin dönüşümü ve daha birçok olumlu etki sağlar. Bu nedenle, bağlantıcılığın bu çeşitli alanlarda nasıl uygulandığını anlamak, modern dünyada başarılı olmanın ve gelişmenin önemli bir yönüdür.

KAYNAKLAR:

Kapak görseli https://gencraft.com/generate ile hazırlanmıştır.

Siemens, G. (2005). Connectivism: A learning theory for the digital age. International Journal of Instructional Technology and Distance Learning, 2(1).

Siemens, G. (2018). Connectivism. In R. E. West (Ed.), Foundations of Learning and Instructional Design Technology. EdTech Books. https://edtechbooks.org/lidtfoundations/connectivism

Yorum bırakın